İlk romanın etkisi uzun soluklu olmuşken(Aklından bir sayı tut) bu romandan da aynı şeyi bekleyin derim.
Daha 150 sf. kadar okudum ama bu akşam biter bu kitap.Tek solukta okunan kitaplar vardır ya işte onlardan.Hiç tereddüt etmeyin ve kendinizi bu muhteşem kurguya bırakın diyorum.Esrarengiz bir cinayet,eldeki tüm delillere rağmen bulunamayan bir katil.Peki katil aslında katil değilse.....
Düğün günü başı kesilen bir gelinden bahsediyoruz desem daha mı dikkat çekici olurdu...
Merhaba tekrardan...Bir Aamir Khan filmini beğenmeyeceğimi düşünmezdim doğrusu.
İzleyeli birkaç hafta oldu aslında bu filmi.Tek aklımda kalan abartılı sahneler oldu.Vasat demek emeğe saygısızlık olur fakat abartının dibi demek doğru olur sanıyorum :)Film mantık alarak güzeldi aslında ama bu filmi sanki daha önce izlediğim bir filme benzettim :)Nese zaten bu konuda aldığı eleştiriler var.
Gelelim filme Aamir Khan hayranı biri olarak tabi ki oyunculuğuna laf etmiyorum ama sarmadı film beni abi genellikle yuh artık ,yok artık diyerek başladım zaten filme.Bide bizim Cüneyt abimize bu filmi beğenip de laf eden kalmasın artık :)
SPOİLER DEYİP KONUYA GEÇİYORUM MÜSAADENİZLE :)
Babalarının bankaya olan borcunu ödeyememesiyle sahnede intihar etmesi sonucu samir ve sahir bankadan intikam almak için ant içerler.Yıllar sonra babalarının sirkini açıp muhteşem soygunlarla bankayı batırırlar.Ama hindistandan gelen polislerimiz olayı çözer.Sahir samire iyi bir hayat yaşama şansı sunarak kendini boşluğa bırakır (intihar yani).Ama babasının asla kardeşinin elini bırakma sözünün ömrü boyunca unutmamış samir onunla birlikte ölmeyi seçer.
Biliyorum böyle özet olur mu diyecekseniz.Nerede Samir'in aşkı felan ama o kıza gıcık oldum abi :)
Polisle işbirliği yapmak aşka sığmaz bir kere
İlk başlardaki sahnelerden bence en güzel repliklerden biriydi.Ama çocuğun saflığı ve babasını kurtarma çabası daha güzeldi :)
İzleyenler siz de benim gibi bu adama gıcık olmadınız mı???
Ve yıllar sonra işte intikam vakti. Kendi çocukluğuyla karşı karşıya gelmek.Genelde dizilerde filmlerde karşılaştığımız sahne değil mi ?Çocukluğa gitmek.Aklıma şu an İt's okey,İt's love,Kill me heal me,Bad guy gibi diziler ve Bir milyonerin ilk aşkı gibi filmler geliverdi mesela...
VE BAZI YOK ARTIK SAHNELERİ
TEBRİKLER KOMİSERİM İÇİMDEKİNİ DİLE GETİRDİNİZ.... Filmdeki dans sahnelerini beğendim ama bu kıza gıcık oldum.Jab Tak Hai Jaan'dan bildiğim bir oyuncuydu.Orada da pek ısınamamıştım kendisine. Katrina Kaif yani Aaliya.Bu kız son sahnede polislerle kendini gösterince bitti benim gözümde.
Böyle dersen yakalanırsın tabi bizim oğlan :)
Bizim oğlanı yakalamaya çalışır mısın sen :) Ama cani ya bağladığı yere bak adamı :)
Ve son sahnemiz değer mi atlamaya ve nasıl bir sondu.Ayrıca o kızın sirki devam ettirmesine de gıcık oldum.Ama sirk devam ettiği için mutlu oldum.Aklımda sadece bunlar kalmış nedendir bilinmez.Genelde sahneleri felan unutmam ama.
Malum üniversitelere kayıtlar yapıldı.Kyk başvuruları bitti.Sıra üniversite sıralarına oturmaya geldi.Heyecanınızı anlıyorum arkadaşlar.Hem bedenen hen psikolojik olarak çok zor bir dönemi atlattınız.Ve bu heyecan hakkınız.Yeni bir dünyanın kapıları aralanıyor sizlere.Ama dikkat edin HAYAL KIRIKLIĞI yaşamayın.
Beklediğiniz gibi bir yaşam sizi beklemeyebilir.Tabi bu yaşamı oluşturmak sizin elinizde.Öyle dizilerde gördüğünüz allı ballı günleriniz pek fazla olamayabilir.
UNUTMAYIN
İlk olarak arkadaş seçimi çok önemli.Genelde ilk arkadaş olduğunuz kişiyle devam edersiniz.Tabi bu her zaman böyle olacak diye bir kaide yok.Arkadaş gruplarının çok değişken olduğunu fark edeceksiniz.Sürekli birbirinizi deneyeceksiniz.Lise gibi değildir üniversite.Lisede genellikle aynı bölgenin insanlarısınızdır.Uyumunuz kolaydır.Ama burası farklı kültürlerin birleşimi bir yer ve herkesle fikirleriniz uyuşmayabilir.Bunu bir kültür patlamasına çevirip mutlu günler de geçirebilirisiniz tabi.
Sınıflara gelecek olursak hele ki kalabalık sınıflardaysanız kaynaşmayı felan beklemeyin herkesle.Üni. bittiğinde adını bilmediğiniz kişiler bile olabilir.Bazı sınıflara bakıp imrenebilirsiniz ne kadar iyi bir sınıf diye.Umarım öyle bir sınıfa düşersiniz.
Kalacak yere gelelim.İlk gördüğünüz arakadaş grubuyla eve çıkacam tiribine girmeyin.Dışarıdan ne kadar iyi olurlarsa olsunlar aynı evde kalmak başkadır.Temizlik var çamaşır var bulaşık var :) Ayrıca evde kalmak bence daha bir sorun.Maddi açıdan zorlanabilirsiniz.Doğal gazı ,elektiriği ,suyu ödemek birşey bozulunca tamirciyle uğraşmak zor işler bunlar.Yok ille ben yemek yapıcam kendi arkadaşımla kalıcam diyorsanız apartta kalım derim ben.Yok ben yurt adamıyım diyorsanız yurdunuzu iyi seçin.Kyk yarı özel yurları da şimdilerde özel yurtları aratmıyor girebiliyorsanız girin derim.Temizlik derdi yok,yemek derdi yok.Hele yemekhane işletmeciniz iyiyse değmeyin keyfinize.
Birde hocaların her alın dediği kitabı almayın ilk haftaların heyecanıyla.Yoksa yüzünü açmadığınız kitaplarınız olur.Üst sınıflarla aranızı iyi tutun ki böyle durumlarda onlardan fikir alın.Birde bizim fotokopici abilerimiz vardır.Her not bulunur onlarda.Vize ve final zamanları mesken tutacağınız yerler buralar şimdiden hazırlıklı olun Şimdilik bu kadar diyelim mi???
Bir üniversite öğrencisinin rakamlarla 4 yılı adlı çalışma herkes için aynı rakamlar değil belki ama çok güzel olmuş bu video Sakarya Kampüs'den aldım ama İstanbul Üni. öğrencileri oynamış.Emeği geçenlere teşekkür edelim :)
Nedense benim pek hoşuma gitmeyen bir diziydi.Yer yer beğendiğim sahneler vardı ama nedense beni sarmadı.İzlemek isteyenler için izlenebilir.Zevkler tartışılmaz.Dram seviyorum diyebilirsiniz ama ben o dram havasını da hissedemedim.Konusundan kaynaklandı herhalde.Kanser hastalarını anlatması açısından farklıydı.Ya da benim görmek istemediğim bir durum oldu bilemiyorum.Zaten bu diziye romantik komedi denmesi de ayrı bir yanlış bence :)
Konusu:Kanser hastası olan Lee yeon jae(Kim sun ah) biş şirkette çalışan geri planda kalmış,sakar ve pek sevilmeyen bir elemandır.Küçük bir kaza sonucu kanser hastası olduğunu öğrenir.Son zamanlarını geçirmek için gittiği tatide hayatının aşkı olacak ve aslında istifa ettiği şirketin patronu olan Kab Ji Wook(Lee Dong Wook)ile karşılaşır.
...................SPOLİER..........
Dizideki başrolleri ilk defa izledim.Dizi hoşuma gitmedi ama oyunculukları fena değildi.Özellikle yan rol oyuncuları da çok başarılıydı.
Diziyi izlerken aklıma fated to love you geldi.Hani şu ezilen ofis elemanı tiplemesi.Bizim ezilen elemanımız oradakinden çok daha fazla paspal kalmış :)Annesinin koca bulamamasına şaşmamalı :)
Ama çirkin değil değil mi?
Kanser olduğunu öğrenip davranışlarını değiştirmesi sanırım beklenen bir tepkiydi.Ama hazırladığı yapılacaklar listesi farklıydı kabul edelim.Liste faaliyete geçince çıktığı tatille hayatı değişti.Kan ji Wook ile karşılaştı.Kan ji wook'un hayattan sıkılmış daha doğrusu babasının hayatını yaşamaya çalışmış tavırlarını değiştirmeyi başardı.Zaten Ji wook'un dikkatini çeken yanı da bu oldu.
Ve ji wook uzun süredir tatmadığı heyecanı onda buldu.Kızımız da ölümü unutup aşkı onda buldu.Tabi ki önlerinde engeller vardı.Sea Kyung ile ji wook anlaşmalı evlilik yapacaklardı.İstenmeyen mecburi evliliğe engel olarak Yeon jea girdi araya.
Sae Kyung(Seo Hyo Rim) zengin güzelimiz.Çoğumuz onun o kendini beğenmiş tavırlarından ve yeon jea'ya yaptıklarına gıcık olmuşuzdur.Ama hikayesini öğrenince davranışlarının nedenini de anlamış olduk.Çok sevdiği bir insan tarafından aldatılmış ve intihara teşebbüs etmiş.Ayrıca halen o insan tarafından tehdit edilip para araklanan biri.Davranışlarının nedeni buydu bence.Gitgide Ji wook'a aşık oldu o da .Ama baştan kaybetmişti bir kere onu.
Tabi bir de unutulmaz bir karakterimiz daha vardı.Choi Eun Suk(Um Ki Joon) bizim katı doktorumuz .Yeon Jea ile karşılaşınca biraz da olsa yumuşadı ama o ilk karşılarmaları neydi öyle küçük dobiş :)Başta gıcık olmamak elde değildi zaten.Hele ölen bir bayan vardı en başta ama ben kendince üzüldüğünü düşünüyordum.Karakteri öyle.Zaten onkoloji uzmanı ve sürekli ölüme giden hastaları var.Ve yeon jae.Arkadaşı ve 9 yaşından beri aşkı.Sonlara dogru Yeo jea ondan özür diledi zaten.Bu şekilde karşılaştığımız için üzgünüm diye.Gitgide aşık olduğunu kendi de kabul etti.Ama yeon jea'nın ben ji wook'a aşığım dediği yerde onun için kötü hissettim.Bide tango dersleri vardı tabi ve performansları unutulmazdı.Ama Eun Suk deyince aklıma Hee Joo geliyor.En çok beni etkileyen isimlerdendi.O tatlılıkları ve doktoruna duyduğu aşk.Doktoru için yazdığı webtoon.Eun seok'a sevdiğini itiraf etmesi çok tatlIydı.Yeon jea'dan liste taklidi yaptı.Ve öldüğü sahne unutulmazlardandı.
Hee joo'nun unutulmaz webtoon'u
Ne kadar hayat doluydu Hee Joo.Bu sahnede şöyle demişti.Durumum iyi değil galiba.Durumun kötüyse asla sana söylemezler.Yanındakine söylerler.Durunun iyiyse sana söylerler.Açık açık ortada.Böyle bir şey hatırlıyorum tam olarak cümleler bu olmayabilir :)Zaten ölmesi de çok uzun sürmedi.
Son bir şey istemişti.Benimle tango yapar mısın diye ve bundan çok mutlu olmuştu.
Hee Joo''nun ölümü Eun Seok'u bu kadar yıkacağını tahmin etmemiştim neredeyse doktorluğu bırakacakdı.O da aşık olduğundan mı yoksa suçluluk muydu bilemiyorum.
Geleyim eun seok ve yeon jae ilişkisine.Komik ve acı boyutlarda ileledi ilişkileri.Hele ilk yeon jae eve geldiğinde vücudun nasıl?İçeri gir diyeceğine şöyle demişti
Ji wook ilk öğrendiğinde kanseri böyle bir tepki vermesine kızmıştım.Hatta ölecek bir kadın için mi bunca şeyden vazgeçtim ben demesine.Ama annesinin mezarında ben bu kadar acı çekiyorsam o nasıldır dediğinde söylediğiyle istediği farklıydı.Daha sonra o da yapılacaklar listesine dahil oldu tabi.
Çocuk evine gittiklerindeki halleri beni çok güldürdü.Şöyle dedim Jii Wook senden iyi bir baba olurmuş...
Gelelim en son sahnelere ben burada öldü zannettim.Sonrası hayal gibiydi.Ama gerçekti yani finali beğenmedim ben aslında.Ama yönetmenimiz bize gene de evlilik sahnesini izletti.En sonda kız düzelmiş gibiydi.Sizce düzeldi mi??
Son nokta BİZ BAYANLAR SON GÜNLERİMİZİ YAŞASAK DA KISKANÇLIKTAN ÖDÜN VERMİYORUZ !!
Gelelim yılın bence en iyi dizisi.Kaçırmayın derim.Pek çok şeyi içinde barındıran muhteşem bir kore dizisi.Bir diziden ne ararız oyunculuk mu kurgu mu ekip mi....Bu dizide hepsi var arkadaşlar.
İZLEYİN....İZLEYİN....İZLEYİN...
Gelelim KONUSUNA:Disesiyatif kimlik bozukluğu yani bizim bildiğimiz adla Çoklu Kişilik Bozukluğundan muzdarip milyader Cha Do Hyun'un ve psikiyatristimiz Oh Ri Jin arasında geçen ve gittikçe geçmişe açılan bir hikaye.Ortaya çıkan yedi kişiliğin akıl almaz yaramazlıkları ve ortaya çıkma nedenlerini anlatan güzel bir hikaye.
OYUNCU KADROSU: Jİ SUNG(Cha Do Hyun):İlk defa bir dizide izlediğim ve her rolün hakkını verebilir bu adam dediğim yenii favorim. Hwang Jung Eum(Oh Ri Jin):Aynen ilk defa oyunculuğunu izleme şansı bulduğum ve çok beğendiğim bir başka isim. BU İKİ İSİM SECRET LOVE DİZİSİNDE DE ROL ALMIŞ.ONU DA İZLESEM Mİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. PARK SEO JOON(OH Rİ ON):Ri Jin'in erkek kardeşi.Uyuyan cadı diye mini bir dizide izlemiştim.Bence geleceğin parlayanlarından olacak.Zaten başrol teklifleri aldığını duymuştum. Kim Yoo Ri:Kötü kızımız.Ya da kararsız mı demeliyim.Master's sun da izlemiştim kendisini ve bence çok tatlı. Oh Min Suk:Tahtı isteyen kötü adam diyelim :) :) ......SPOLİER..... KİŞİLİKLERİMİZİ TANITMAZSAM OLMAZ BENCE :)
Pek çoğumuz izlerken cha do hyun mu shin segi mi diye tereddüt ettiniz itiraf edin.Shin se gi bence ne kadar huysuz ve tehlikeli olsa da ri jin' e katılıyorum en çok sevgiye ihtiyaç duyan kişilikti.İzlerken en çok eğlendiğim 2. karakterdi.O ne umursamaz ne kaçık bir tipdi. TÜM PSİKOPATLAR ONUN GİBİ OLSA :) :) :) Ortaya çıkma nedeni çok etkileyici değil miydi.Ri jin'i kurtarmak için ortaya çıkması.
Bomcacımız PERRY PARK.Ama babacan tipimizdi.Ben onun karakterinin cha do hyun'un babasının karakteri olduğunu duyunca çok şaşırmıştım.Ri jin'i kurtarma sahnesi ve onu dans ettirdiği sahneyi çok beğenmiştim.PERRY PARK TEKNESİ.Babasına tekne almak isteyen dı hyun ve peryy parkın balık merakı :)
ENNNNN ÇOK GÜLDÜĞÜM TİP.1. SIRA SENİN.Ahn Yo Na nasıl bir kaçıksın sen:)Oppa oppa diye ortada koşması.Sivilce takıntısı ve tabi ki oh ri on takıntısıyla efsane.Ri jin onu görünce verdiği tepkilerle öldürdü beni....
En çok üzüldüğüm kişilikti.Yangınla beraber yok olan arkadaşı cha do yun yani ri jin'i temsil eden kişilikti.Son bölümde seviliyor muyum demesi,ve kendini cha do hyun a tanıttığı yerlerde bittim.
MR.X ri jin in olayan babası.Pek göremesek de son bölümde verdiği mesajlar güzeldi.
İntihara meyilli kişiliğimiz. Çok zeki ve yaratıcı.Çizdiği resimler çok güzeldi.Bana küçük bir çocuğu anımsattı nedense.Sona doğru kitabı beğenmedim derken çocuk gibiydi. KİŞİLİKLERİN KAÇIKLIKLARINI İZLEYEBİLİRSİNİZ :)
OH Rİ JİN :En başta bana saf gibi gelmiştii :) Shin Segi'den kaçarken felan.Ama sonra ne kadar tatlı demeden geçemedim.Cha do hyunla olan bağlantısı ortaya çıkarken fazlasıyla üzüldüğüm bir karakter haline geldi.Hele hyun ve segi arasında seçim yapmaya zorlandığı yerlede siz aynı kişisiniz diye bağırması.En çok da içimi cızlatan yerler do hyunla anılara döndüğü ve parkta aletlere bindikleri sahneydi. Oyunculuğuna bayıldımmmm,Rolüne zaten bayıldım :) Gelgelelim bazı sahnelere
Oh Ri On ya bu çocuk da dizi boyunca çok iyi rol yaptı.Kız için kızdan vazgeçmesi de cabası:) Esrarengiz yazar OMEGA iş başında demeliyiz bu sahneye . Yazdığı kitabın baş kahramanıyla düzmece tanışma.
İlk karşılaşma.Cha do hyun ve oh ri jin.Oh ri on'un en büyük hatasıydı herhalde.Kendi de demişti onları karşılaştırmamalıydım diye.Çok hoş bir sahneydi.Alışkın tabi do hyun tanımadığı kişilere hesap vermeye :)
Enlerimiz arasında olan sahnelerden ama ne desem bilemedim.Ama bu unutma saat tam 10:00 hikayesi güzeldi. Bodrumdaki saat tam 10:00 'dan danışmadaki saat tam 10:00'a kadarhep aynı hareket.Kişilik de olsa kendi de olsa aynı hareket.Kişilikler ondan başkası değil diye mi algılasak acaba? :)
Zaten bu cümlede bir şey vardı arkadaş :)
Bunu şimdi mi anladın ??Kız ne kadar dedi zaten sana :)
İçimi cız ettiren sahnelere geleyim.Cha Do hyun anılarını hatırladığında ne kadar üzüldü ama ben de burada üzüldüm.
Hele ağlayışları,suçluluk hissi sanki yanımda yaşıyor gibiydi.Ji Sung'un ilk dizisini izleyişimde hayran kaldım.
Ya bir insan ne kadar kızgın olursa olsun bir kişiye intikam için çocuk döver mi ya.Hayır kendi çocuğunun yaptığı şey için yanındakini cezalandırarak hem dövdüğünde hem de kendi çocuğunda derin yaralar açıyorsun.
Kız ağladı ,oğlan ağladı vurma diye ben ağladım.
Dövüyorsun da bodruma kapatıp yaşatmak sadistlik değil de ne yani???
Dövülen çocuğun oh ri jin olduğunu anlaması da daha bi yıktı be adamı.Aslında o da kız geçmişini öğrnmesin diye çabaladı ayrıldı kızdan ama o cadı babaanne her şeyi gene bulandırdı.
Geçmişi hatırladığı sahne
Ve insan hayatındaki bir yıkım bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Çocukken dövmeniz çocukken kalmıyor.Tüm hayata derin bir yara açıyor.
Ri jin'in anne ve babasına onu büyüttükleri ve ri ondan ayırmadkları için teşekkür etiiği sahne,ri on un yo na ile olan sahneleri ve daha sayamayacağım pek çok sahneyle mükemmel bir diziydi.
Zaten dizimizin senaristinin Amerikalı bir psikologdan tebrik mektubu aldığını söylemeye gerek yok.
Kore yapımı filmlerin en iyilerinden sayılabilecek bir film..İzlemeli miyim diyorsanız hiç tereddüt etmeden başlayın derim.
VE FİLM İÇİN SÖYLENECEK EN İYİ SÖZ
GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR.
Oyuncu kadrosuna gelecek olursak :
Park Shin-Hye (Ye sung Büyük hali)
hepimizin pek çok kore dizisinden aşina olduğumuz bir isim.Ve her zamanki gibi rolünün hakkını verdi.
Ryoo Seung Ryong (yong gu )
Müthiş ötesi denebilecek bir oyunculuk sergilemiş.İzleyenler anlayacaktır ne demek istediğimi.
Kal So-Won (Ye Sung küçük hali)
Ya o nasıl bir oyunculuktur.Yaşın kaç başın kaç. :) Çoğu oyuncuya yaşına rağmen taş çıkartır.
Jun jin Young
Hapishane müdürü olarak karşımızda.Hani sert ama babacan tipler vardır ya tam da kendisi.
ve oh dal su,park wong sang,jeong man ,kim jung tae,kim ki cheon
Konusu
Filmimiz zihinsel engelli bir babanın kızı için almak istediği çantanın peşinde haksız yere idam sehpasına gidişine dayanır.Hikaye işlemediği suçtan içeri atılan babanın koguş arkadaşlarıyla birlikte kız ye sung'u hapishaneye almasıyla başlar.Hapishane müdürünün de yong gu'nun suçsuz olduğunu anlamasıyla büyük bir mücadele başlar.Ancak zihinsel engelli babaya yapılan baskılar,avukatların yanlı davranması ve adaletin işlememesiyle yong gu idama çarptırılır.Hapishanedekiler yong gu'yu ne yapıp edip kurtarmaya çalışsalar da başarılı olamazlar.Ve yıllar sonra gelen hukuk mücadelesiyle dava tekrar açılır.
........SPOLİER......
Ay savaşçısı pek çok kişinin zaten bildiği bir kahraman.
Filmin başında şunu diyebilirsiniz.Biz bir çanta ile yetinmezken dünyada bir çanta için mücadele eden insanlar var.
Zihinsel engelli bir insana adalet bu şekilde işler mi diye düşündürecek bir film aslında.En azından ben böyle demiştim.Küçücük bir kızın babasına neler olduğunu bilmeden yalnız başına kalması ve baba diye bu sahnedeki haykırışları sanırım hiç bitmeyecek haykırışın başlangıcıydı.
Ve bu adama hangimiz gıcık olmadık ki.Kızını Yong Gu' nun öldürdüğüne dair kanıt olmamasına rağmen sırf günah keçisi arayan bir savcı.Ye sung'a da aynı şeyler olur demesi zaten sen nasıl adalet savunucususun dedirtti.
Ye Sung'u hapishaneye girdirme çabaları :)
Ye Sung'un hapishanedeki zamanları çok tatlıydı :)
Ve her güzel şeyin sonu vardır.Müdüre kıskıvrak yakalandılar.Ama geri gelmesi çok sürmedi.Çünkü young gu idama çarptırılmıştı.Hapishane müdürü ve gardiyanlar el birliğiyle onu hapishaneye geri girdirdiler.
