YARINLARI YIKILAN ÇOCUKLAR
Senariste filmin sonunda hiç mi izleyiciyi düşünmedin dediğim birkaç film vardı ve onlardan biri de umut filmi oldu.Arkadaşlarla oturup bir film izleyelim dedik ama gözyaşlarımıza filmin sonuna kadar hakim olamadık.
Bu dram anlatılmaz izlenir arkadaşlar...Çok etkilenirim derseniz başlamayın benden söylemesi.
Geleyim konusuna umut kızımızın ismi.Babası bir fabrikada işçi ve annesi evin altında bir dükkana sahip.Ama çok yoğun oldukları için kızlarıyla pek ilgilenemeyen bir aile.Yağmurlu bir günde kızlarının saldırıya uğradığına dair acı bir telefon gelene kadar sıradan da bir aile.Saldırıya uğrayan kızları neredeyse hayattan kopacakken umut'u hayata döndürme çabasına ve özellikle babanın olağanüstü gayretine şahit olacaksınız...
Spoiler....
Çocuklar ağlayarak ya da yazarak değil oyun oynayarak iyileşirler...
Psikoloğumuzun kızın babasına söylediği bu söz umut'u hayata döndürdü.
Gerçek gibi işlenen bir filmdi umut ve adalet sistemine bir eleştiriydi.Her delil ortadayken küçücük kıza tekrar tekrar aynı olayı anlattırdılar.Adamı göstermesini istediler.Kahrolmuş ailesi o kadar çaresizdi ki.
Ve medya hiç düşünmeden umut'un geri kalan hayatını onu gündemde tutmaya devam etti..Ve umut ,umutları yıkılan umut...
Bu sahneleri gördükçe içim acıdı.8 yaşında bir kız çocuğu utanıp kendini çarşafların altına saklamamalı oyun oynamalı okula gitmeli.Babasından kaçmamalı.
Bu tatlı şeyler kokomong çizgi film karakterleri.Umut için herşeyi yapacak ailesinin başvurduğu bir yoldu.
Kızım için her şeyi yaparım diyen bir anne vardı.Ama kızı için hergün ondan önce çıkıp kokomong kılığına giren ,okul çıkışı o kılıkla onu takip eden de bir babası vardı.Umut babası olduğunu filmin sonuna doğru anladı.Baba benim yüzümden mi böylesin,senden kaçtığım için mi deyişi vardı ki hele babasının terini elleriyle silmesi ,ya dedim bu kıza (hiçbir çocuğa)bu yapılır mı.Çocuk o çocuk...
.................................................................................
Bu ikili vardı tabi ki unutmamalı.Sadece bir çocuğu etkilemedi olanlar pek çok kişiyi etkiledi.Onlardan biri de bu ufaklıkdı.Umut'u koruyamadığı için kendini suçlu hissetti.Öncesinde onunla arkadaş olamadığı için de hüngür hüngür ağladı bu ufaklık.
Ve son dakikalar adalet sistemi.Sadece zanlı sarhoş olduğu gerekçesiyle ,yaşadıkları yok sayıldı Umut'un. Tabi biz de izlerken ne oluyor,idam edin şu adamı diye söyleniyor bir yandan da ağlıyorduk...Bu sahneleri buraya eklemezsem bu filmi yazmış saymam kendimi.
Sadece 12 yıl ceza yedi suçlu.Annesi ve babası yıkıldı umut'un.12 yıl sonra kızı o adam içeriden çıktığında nasıl hissedecekti.Hiç düşünen yok.Babasının halini hesaba katmıyorum bile.Böyle bir duruma hazırlıklıydı.Ne yapmalıydı.Bence de suçlu ölmeli ,idam edilmeli ama olmadı.Tam da o anda eline mahkemeden bir tahta alıp adama yöneldi baba.
Ufacık çocuk büyüklerden daha akıllı.Babasının öldürmesine kendini yakamasına razı olmadı.Büyüklerden daha insancıl olmuyor mu bazen çocuklar.Babasını bacağına yapışıp durdurdu babasını.Tüm mahkeme salonu ağlarken bizim de boğazımıza bir düğüm saplandı.
.
En yalnız insan en kibardır.En mutsuz insan en güzel güler.Çünkü diğerlerinin aynı acıyı çakmasini istemez...Anonim...